Yazdıklarımız etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Yazdıklarımız etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kitabımızda bir çok çeşit insan tipleri belirtilmiştir,elbette bunlar bu kadar değildir, sadece bir kaçını sizlerle paylaşmak istiyoruz kardeşlerim.

1-(Hac-11) Akidesi zayıf tipler : İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah’a kıyıdan kenardan kulluk eder. Eğer kendisine bir hayır dokunursa gönlü onunla hoş olur. Şâyet başına bir kötülük gelirse gerisin geri (küfre) dönüverir. O dünyayı da kaybetmiştir, ahireti de. İşte bu apaçık ziyanın ta kendisidir.

2-(Enfal-6) Bu ayette hak'tan kaçan tiplerden bahsedilmiştir. : Hak apaçık meydana çıktıktan sonra bile onlar bu hususta, sanki gözleri göre göre ölüme sürülüyorlermiş gibi seninle mücadele ediyolar.


3-Menfaatçi tipler : Aralarında hüküm vermesi için Allah’a (Kur’an’a) ve peygambere çağırıldıkları zaman, bir de bakarsın ki içlerinden bir grup yüz çevirmektedir. Ama gerçek (verilen hüküm) kendi lehlerinde ise, boyun eğerek ona gelirler

4-(
Müddesir 49-51) Haktan kaçan, hak'a yüz çeviren tipler :Böyle iken onlara ne oluyor da, öğütten yüz çeviriyorlar? Onlar sanki arslandan kaçan yaban eşekleridirler.

5-(
AL-i imran - 188) Sahte dahihane tipler : Yapmadıklarıyla övünmek istrler.

6-(
Münafikun - 4) Görünüşüyle aldatan tipler : Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider. Konuşurlarsa sözlerine kulak verirsin. Onlar sanki elbise giydirilmiş kereste gibidirler. Her kuvvetli sesi kendi aleyhlerine sanırlar. Onlar düşmandır, onlardan sakın! Allah onları kahretsin! Nasıl da (haktan) çevriliyorlar!

7-(
Nisa -  141)Her kalıba giren tipler : Onlar sizi gözetleyip duran kimselerdir. Eğer Allah tarafından size bir fetih (zafer) nasip olursa, “Biz sizinle beraber değil miydik?” derler. Şayet kâfirlerin (zaferden) bir payı olursa, “Size üstünlük sağlayıp sizi mü’minlerden korumadık mı?” derler. Allah, kıyamet günü aranızda hükmünü verecektir. Allah, mü’minlerin aleyhine kâfirlere hiçbir yol vermeyecektir.

8-(
Enam - 7)Küfüreden tipler : Ey Muhammed!) Eğer sana kağıda yazılı bir kitap indirseydik, onlar da elleriyle ona dokunsalardı, yine o inkar edenler, “Bu apaçık büyüden başka bir şey değildir” diyeceklerdi.

9-(
Muhammed - 16)Gabi olan tipler : Onlardan seni dinleyenler vardır. Fakat senin yanından çıktıkları zaman (alay ederek), kendilerine bilgi verilmiş olanlara, “Az önce ne söyledi?” derler. İşte bunlar, Allah’ın, kalplerini mühürlediği ve nefislerinin arzularına uyan kimselerdir.

10-(
Enam 27-28)Korkmaz utanmaz tipler : Ateşin karşısında durdurulup da, “Ah, keşke dünyaya geri döndürülsek de Rabbimizin âyetlerini yalanlamasak ve mü’minlerden olsak” dedikleri vakit (hallerini) bir görsen! Hayır, (bu yakınmaları) daha önce gizlemekte oldukları şeyler onlara göründü (de ondan). Eğer çevrilselerdi elbette kendilerine yasaklanan şeylere yine döneceklerdi. Şüphesiz onlar yalancıdırlar.

11-(
Tevbe - 127)Zayıf karakterli tipler :Bir sûre indirildi mi, “Sizi bir kimse görüyor mu?” diye birbirlerine göz ederler, sonra da sıvışıp giderler. Anlamayan bir toplum olmalarından dolayı, Allah onların kalplerini çevirmiştir.

12-(
Bakara 7-8)Hile ve gaflet'e ictima eden tipler : İnsanlardan, inanmadıkları halde, “Allah’a ve ahiret gününe inandık” diyenler de vardır. Bunlar Allah’ı ve mü’minleri aldatmaya çalışırlar. Oysa sadece kendilerini aldatırlar da farkında değillerdir.

13-(
Bakara - 170)Kuru inatçı tipler : Onlara, “Allah’ın indirdiğine uyun!” denildiğinde, “Hayır, biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz (yol)a uyarız!” derler. Peki ama, ataları bir şey anlamayan, doğru yolu bulamayan kimseler olsalar da mı (onların yoluna uyacaklar)?

14-
(Ali imran - 66)Cahilhane mücadele eden tipler : Bu tipler hem hakla hem batılla, bildikleriyle mücadele ederler.
İşte siz böyle kimselersiniz! Diyelim ki biraz bilginiz olan şey hakkında tartıştınız. Ya hiç bilginiz olmayan şey hakkında niçin tartışıyorsunuz? Allah bilir, siz bilmezsiniz.

İnsanlardan öylesi de vardır ki, ne bir ilmi, ne bir yol göstericisi, ne de aydınlatıcı bir kitabı olduğu halde kibirlenerek insanları Allah’ın yolundan saptırmak için, Allah hakkında tartışmaya kalkar. Ona dünyada bir rezillik vardır. Ona kıyamet gününde de yangın azabını tattıracağız. HACC 8-9

15-(
Tevbe 42)İradesi zayıf tipler : Eğer yakın bir dünya menfaati ve kolay bir yolculuk olsaydı, (sefere katılmayan münafıklar da) mutlaka sana uyarlardı. Fakat meşakkatli yol, onlara uzak geldi. Gerçi onlar, “Eğer gücümüz yetseydi, elbette sizinle beraber çıkardık” diye Allah’a yemin edeceklerdir. Onlar kendilerini helâke sürüklüyorlar. Allah biliyor ki onlar kesinlikle yalancıdırlar.

16-(
Ali İmran suresi - 173)Korkusuz olan imanlı tipler :Onlar öyle kimselerdir ki, halk kendilerine, “İnsanlar size karşı ordu toplamışlar, onlardan korkun” dediklerinde, bu söz onların imanını artırdı ve “Allah bize yeter, O ne güzel vekildir!” dediler.


17-
(Bakara suresi 273)Gizli fakir tipler : Sadakalar) kendilerini Allah yoluna adayan, yeryüzünde dolaşmaya güç yetiremeyen fakirler içindir. İffetlerinden dolayı (dilenmedikleri için), bilmeyen onları zengin sanır. Sen onları yüzlerinden tanırsın. İnsanlardan arsızca (bir şey) istemezler. Siz hayır olarak ne verirseniz, şüphesiz Allah onu bilir.

18-(
Furkan suresi -  63) Vakar sahibi tipler : Rahmân’ın kulları, yeryüzünde vakar ve tevazu ile yürüyen kimselerdir. Cahiller onlara laf attıkları zaman, “selâm!” der (geçer)ler.

19-
(Enfal suresi - 2)Coşkun iman sahibi tipler : Mü’minler ancak o kimselerdir ki; Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir. Onun âyetleri kendilerine okunduğu zaman (bu) onların imanlarını artırır. Onlar sadece Rablerine tevekkül ederler.


20-(
Bakara suresi - 156)Her şeyin Allah'a döneceğini düşünen tipler : Onlar; başlarına bir musibet gelince, “Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah’a aidiz ve şüphesiz O’na döneceğiz” derler.

Sadece 20 tanesini yazdık,İnşallah kitabımızı okursunuzda daha fazlasını sizler bulursunuz.
Kibirli insanların, kibirlerinden ötürü inanmayışları ve bilinçsizce içinde oldukları durumdur bu.Bu tür insanlar din düşmanlığını ortaya atarlar.Din düşmanlığına, insanları din'den soğutan insanlara karşı bir duruş sergilenmelidir.
''Bilimi savunuyorum,din'in dogmalarına karşıyım'' sözü o kişinin gerçektende bilinçsiz, okumayan, cahil ve aynı zamanda bilimin'de dinin'de ne olduğunu bilmediğinin kanıtıdır.Bu tür insanlar her zaman ''en iyi bilimdir, bilim en doğruyu bilir, en doğrusunu gösterir'' gibi cümleler kurar. Fakat bilinmelidir ki, bilim her saniye kendini yenilediği için doğruya ulaşamaz. Bilim'in her dediği gelecekte yanlışlanacaktır. Ama bizim dinimiz 'din düşmanlarına' karşı her zaman kötü,yanlış olsa da inanın doğruyu, hakk'ı, iyilikleri gösteren bir dindir.
Ayrıca Bilim ile Din'i kıyaslamak kadar gereksiz bir olgu, gereksiz bir tez yoktur. İnsanoğlu her ikisine de gereksinim duyarken Din zaten Bilim'i her zaman desteklemiştir.
Özellikle bizim dinimizi kötüleyen insanlardan bahsedeceğim size biraz..Birleşik Arap Emirliklerini kimse görmez, her din düşmanı her zaman fakir, sömürülmüş fakat doğru yolda olan bir ülkeyi gösterir.Gelişmişliği azdır o ülkenin ama doğru yoldadır.Gelişmişliğinin az olmasının büyük sebepleri vardır fakat bu din değildir,ekonomik bağlamda nedenler,coğrafi koşullar,ülkenin başka bir ülkenin emirleri altında olmasıdır.Bu da o ülkenin siyasetiyle ilgilidir.
Örneğin kimse Dubai'yi ele almaz,görmez.Sizlere Dubai'nin fotoğraflarını paylaşacağım şimdi..Hayırlı günler.






Risale-i Nur'dan kısa bilgiler alırken aynı zamanda bununla birlikte Cevşenü'l Kebir'den, Risæle listesinden, bazı Vecizelerden, Esma-i ilahi'den, dualar'dan haber alabileceksiniz, yenilikler bu başlık altında her saniye güncellenecektir. Allahın büyüklüğünden teklinden şüpheye düşmezsiniz inşallah,Allahın hidayeti,ilmi üstünüzde olsun can kardeşlerim.İnşallah dilediklerimiz, istediklerimiz olur.Amin..

Allah sözü olduğu asla unutulmamalıdır: Kur’an-ı kerim’i okurken onun Allah teala’nın sözü olduğu hiç unutulmamalıdır. Bu, zihni uyanık ve diri tutar.
 Anlama niyetiyle okunmalıdır: Kur’an-ı kerim’i anlamamız gerektiğine ve gayret gösterdiğimiz taktirde onun mesajını rahatlıkla anlayabileceğimize mutlaka inanmalıyız. İnsanların Kur’an-ı kerim’i öğrenip onun mesajını anlaması bir sorumluluktur. Her insan farklı şekillerde kitabımızı yorumlayabilir ama anlama niyetiyle okunduğu zaman kitabımızın doğru şeyler sölediğini anlayacaktır her insan.. Çünkü Kur’an her çağda yaşayan ve her türlü bilgi ve kültür düzeyine sahip insanlara hitap eder. İnsanlar kendi akıl seviyeleri ve kültür birikimleri ölçüsünde Kur’an’ı anlayabilirler. Özellikle akademik düzey yada özel alan bilgisi gerektiren âyetleri herkesin anlayamaması gayet doğaldır. Ancak herkesin aklı, bilgisi ve kültür düzeyine göre Kur’an’dan anlayacağı çok şey vardır. Bu asla unutulmamalıdır.
Öğrenilen her bilgi pratik hayatta da kullanılmalı başkalarıyla da paylaşılmalıdır: Kur’an-ı kerim, hayatımıza yön vermek için gönderilmiş bir kitaptır. Pratiği olmayan bilgilerin önemi yoktur. Pratik hayatta yaşanmayan bilgiler, unutulmaya ve önemini kaybetmeye mahkûmdur. Müslüman bir kişinin öğrendiği doğruları (gücü nispetinde) başkalarıyla paylaşması ise Kur’an’ın ona yüklediği bir sorumluluktur.

İnsanoğlunun doğru sonuçları bulabilmesi için doğru bilgiye önem vermesi gerekmektedir.. Kulağın duyabilmesi için bazı şeylere ihtiyacı olduğu gibi aklın da doğru düşünüp doğru karar verebilmesi için doğru bilgiye ihtiyacı vardır. Bu nedenle Kur’an-ı Kerim,insanların aklına ses eder ve doğru bilgiye ulaşmasını ister ve doğru bilgiye ulaşmasını da sağlar.
İnsanoğlunun her zaman her yerde doğru bilgiye ihtiyacı vardır. Doğru bilgi sahibi olunca inancımız daha da güçlenir. Bu sayede Rabb’imize daha çok yaklaşırız, inşallah.
Bilgi, insanı gerçeğe ulaştırmalıdır. Doğru bilgi; gerçek, güvenilir ve kesin olmalıdır.Yani kısaca doğru bilgi dediğimiz şey objektif olmalıdır.Hiç bir zaman tahmine dayalı olmamalıdır. Peygamberimiz, “…Fayda vermeyen ilimden Allah’a sığınırım…” demiştir. Bu nedenle bizler de kendimize, doğaya, çevreye ve bütün insanlığa faydalı olacak bilimsel çalışmalara yönelmeliyiz. İnsanlara ve doğaya zarar verecek faydasız işlerden de kaçınmalıyız. Doğru bilgiyi ararken insanlara ve doğaya kısacası hiç bir şeye zarar vermemeliyiz.
İnsanın görmediği; ama merak ettiği çok şey vardır. İnsan, aklıyla niçin yaratıldığını ve yaratılışının amacını bulmak ister. Ölümden sonraki hayatı merak eder. Bu arayışında Kur’an, insana doğru bilgiler vererek yardım eder.
Allah, araştırmadan, incelemeden bir haber veya bilgiyi kabul etmeyi hoş karşılamaz. Aksi hâlde insanın pişman olabileceğini bir ayette şöyle ifade eder: “Ey inananlar, size fasık (yoldan çıkmış) bir adam bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeyerek bir topluluğa karşı kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz.
Bilgi, bilimin ana maddesi-temel maddesidir. Bilim ise Allah’ın tabiata koyduğu genel yasalara ulaşmayı amaçlayan bir faaliyettir. Bilimin keşifleri dinin değerleriyle birleşerek insanlara faydalı hâle gelir. Bu nedenle bizler doğru bilgiye önem vermeliyiz. Okumalı, araştırmalı ve kendimizi geliştirmeliyiz. Her zaman doğru yolda gidene, doğru bilgiyi arayana,bulana Rabb yardım edecektir,inşallah.
Tam 22 yıl 2 ay 22 günde inmiştir. Kuranı kerimi insan gücünün imkan verdiği ölçüde anlatmayı gaye edinen ve geniş şekilde açıklayan gerektiğinde yorumlayan eserlere tefsir denir. Peygamber efendimize (sav) hira mağarasında 610 yılı ramazan ayında nazil olmaya başladı. Kuranı kerimde birtakım ayetler vardır ki bunlardan birini okuyan veya işiten her mükellef için secde etmek vaciptir. Bu secdeye tilavet secdesi denir ve Kuran-ı Kerim'de 14 defa zikredilmiştir. Kuran-ı Kerimde hakkında en çok ayet İsrail oğulları kaviminedir. Kuran-ı Kerimin kalbi olarak zikredilen sure yasin suresidir. Kitabımızın en uzun suresi bakara suresidir. Kitabımızın hepsi birden inmemiştir. Kitabımızda sureler;ayetlere ayrılır. Kitabımızda ayetler bir birine eşit değildir. Kitabımızdaki en kısa sure kevser suresidir. Kuran-ı Kerimde ismi açık olarak geçen tek sahabe Hazreti Zeyd (ra) dır. Kuran-ı Kerimin mücadele suresinin her ayetinde ALLAH kelimesi vardır. Kuran-ı Kerimde ismi açıkça zikredilmiş kadın Hazreti Meryemdir. Peygamber efendimiz sav bildirdiğine göre ihlas suresini okumak kuranı kerimin üçte birini okumaya bedeldir. Kuran-ı Kerimi usulüne göre okumayı belirleyen kuralların tümüne tecvid denir. Kitabımızdaki en uzun ayet Bakara suresi 282. ayetidir. Kuran-ı Kerim Hazretiz Osman zamanında çoğaltılıp dağıtıldı. Her müslümanın yatarken okuması tavsiye edilen muavvizeteyn sureleri felak ve nas surelerinden oluşur. Kuran-ı kerimin en son inen ayeti Maide suresinin 3.ayetidir.